ђΣレレŦiяΣ † 666
   
 
  6

Baba, Üstümü ört

Bu olay Bursa’da olmuş. 17 yaşında bir genç kız aniden ölmüş. Aile, perişan olmuş ama n’apsınlar, kızı defnetmişler tabii. Aradan birkaç gün geçmiş. Baba, kızını rüyasında görmüş. Kız sürekli titriyomuş ve, "Çok üşüyorum baba. Yalvarırım üstümü ört!" diyomuş. Adam, sabah kalktığında rüya aklına gelince hüngür hüngür ağlamış. "Gül gibi evladımı kaybettim. Rüyama giricek tabii." diye düşünmüş. Karısının üzülmemesi için de ona hiçbir şey söylememiş. Ama ertesi gece, sonraki gece, daha sonraki gece, hep aynı rüya: "Çok üşüyorum baba. N'olur üstümü ört!" Baba, bir gece yine aynı rüyayı görürken kan ter içinde uyanmış. Dayanamamış. Karısının, "Nereye bey bu saatte?" demesine aldırmadan sokağa fırlayıp soluğu mezarlıkta almış. Kızının mezarına gelince ne görsün? Mezar açık ve bomboş! Adam, ne yaptığını bilmez bir halde mezarlık bekçisinin kulübesine yönelmiş. Allahım, o an gördüğüne yürek dayanmaz. Bekçi, resmen kıza tecavüz ediyomuş! Meğer bu aşşağılık herif her zaman, yeni gömülen ölülere belli bir süre bunu yaparmış.

Cin Fikirli Mahkum

Amerika'da, müebbet hapis cezasına çarptırılan bir adam, sabah akşam hapishaneden kaçmanın yollarını düşünüyomuş. Birgün bahçede volta atarken, gardiyanların bir tabutu cenaze arabasına yüklediğini görünce, nihayet aylardır aradığı fikri oracıkta bulmuş. Burası, büyük bir cezaevi olduğu için her hafta mutlaka 2-3 kişi Tanrı'nın rahmetine kavuşuyomuş. Mahkum, gardiyanlardan birine, cenaze olduğu bir gün, tabuta konularak kaçırılması karşılığında epey yüklüce para teklif etmiş. Gardiyan, korktuğundan başta biraz mızırdanmış; ama sonra paranın cazibesine kapılıp kabul etmiş. Gardiyan, adama; gece cenazelerin bekletildiği yerin anahtarından yaptırıp vermiş. İlk cenazede, adam tabutun içine girecekmiş. Cenaze defnedildikten sonra da, gece gardiyan gelip adamı mezardan çıkaracakmış.

Plan aynen uygulamaya konmuş. Kaçma ateşiyle yanıp kavrulan mahkum, ölüye aldırmadan sıkış tepiş tabutun içine girmiş. Sabah da gardiyanlar tabutu cenaze arabasına yüklemişler ve mezarlığa götürüp laf olsun diye yapılan bir dini törenle gömmüşler.

Mahkum, tabutun içinde sabırsızlanarak gardiyanın gelip onu çıkarmasını bekliyomuş. Epey vakit geçtiği halde, gelen giden olmayınca biraz biraz endişelenmeye başlamış. Bayağı bir zaman geçip de hâlâ gelen olmayınca, bizimki hafiften tırsmaya başlamış. "Acaba kendim çıkabilir miyim?" diyerek etrafı araştırmak istemiş. Cebinden zar zor çakmağını çıkarıp yakmış. Tabutun üstünü incelerken gözü bir an yanındaki ölüye takılmış. Ve o an donup kalmış! Yanındaki ceset, anlaşmayı yaptığı gardiyanmış!

Ermiş

Daha henüz 9 yaşımdaydım. Fal, ruh, cin, şeytan vb. gibi şeylere inanmazdım. Yeni inşaa edilmiş bir eve taşınmıştık; ama nedense bir türlü gece banyodan ve sokak kapısından garip sesler geliyordu. Taşındıktan bir hafta sonra, seslerin nereden kaynaklandığını anlamak için ben, banyo; abim ise, sokak kapısının önünde bekliyordu. Fakat hiç bir şey gözükmüyordu. Ama ses vardı. Evimize hoca çağırdık. Dua okudu ve bize banyoya 1 kova su, takunya ve havlu bırakmamızı söyledi. "Neden?" diye sorduğumuzda ise, hiçbir şey söylemedi. Hocanın dediklerini aynen uyguladık. O gece, rüyama garip şeyler girmişti. Beyazlar içinde, elinde bir asa, yaşlı biri; el hareketiyle kızgınlığını anlatıyordu. Sabah kalktığımızda su bitmiş, takunyalar ve havlu ıslaktı. En ilginç olanı ise, kapının kilidi açıktı. Hocayı tekrar çağırdığımızda bize evin yapıldığı konumda çok ama çok eskiden bir mezar olduğunu söyledi ve rüyama giren kişinin bir ermiş olduğunu söyledi. Banyoda ise abdest almış. Ertesi hafta evden taşındık ve şu an orada hiç kimse oturmuyor. Ve tam 17 yaşındayım.

Falcının Cini

Bu olay, annemin ve annemin arkadaşının başından geçti. Bunların ikisi, fal düşkünüdür. Onlar bize geldiklerinde, annem bakar; biz onlara gittiğimizde de, o, anneme bakar. Tabii bunlar fal düşkünü ya. Birgün, bir falcı kadına gittiler. Fal baktıracaklar. Biz de her zamanki gibi evdeyiz. Onların gelmesini bekliyoruz. Aradan bayağı saatlar geçtikten sonra, kadının neler anlatıklarını bize söylediler. Akşam oldu. Tabii, biz de yataklarımıza yatacağız.

Ertesi gün annem, bize, "Gece, birtakım sesler duydunuz mu?" diye sordu. Biz de, "Hayır, duymadık." dedik. Annem, dün gece bizim hırsız alarmının çaldığını duymuş; ama alarmı açmadığından emindik. Annem de emindi. Biz, o gün annemin arkadaşına oturmaya gittik. Hep beraber oturmuş muhabbet ediyorduk. Annem, birden o gece duyduğu sesi anlattı.

Annem hepsini anlattıktan sonra, arkadaşı da bize, o gece kapı zilinin çaldığını anlattı. Kocasına, "Kapı çalıyor, aç." demiş. Kocası da, "Saçmalama, çalmıyor. Yat, uyu!" demiş... Ama biz bunları duyunca, hepimiz bir süre şoka girdik. Kısa bir süre, kimse kimseyle konuşmadı.Annemler tekrar falcıya gittiler ve başlarına gelen bu olayı anlattılar. Falcı kadın, iyi erkek cinin onları beğendiğini ve bu yüzden onlarla birlikte eve gittiklerini söylemiş annemlere. Falcı kadın, "İyi ki, size kadın cin peşinizden gelmemiş. Dua edin." demiş... Annemler de, meraklı tabii. "Neden?" diye sormuşlar. Kadın da onlara, "Eğer kadın cin gelseydi, siz, şu anda yaşamazdınız." diye cevap vermiş... İster inanın, ister inanmayın; ama cin diye birşey var. Bundan eminim...

Lanetli Cinler

Başımdan geçen garip; ama gerçek olan bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Henüz çocuktum. 12 yaşındaydım. Ablamla aynı odayı paylaşıyorduk. Büyük bir oda ve karşı, karşıya yataklarımız, bir de büyük bir penceremiz vardı. Bir gece uyurken, bir el beni dürtükledi. Ben de bilinçsiz, uykulu uykulu gözlerimi açıp, hemen pencereye doğru baktım ve siyah bir gölge şeklinde bir cisim gördüm uzun kulaklı. Ablamın ayağının ucunda oturmuş, dışarıyı seyrediyordu. Baktım ablam uyuyor. Aklıma bir şey gelmeden, korkumdan gözlerimi yumdum. Yorganı çektim, Kur'an okumaya başladım uyuyana kadar.

Sabah olup bitenleri anneme, babama, ablama anlattım. Annem, "cin, şeytan" diye çok korktu. "Hocaya götürelim." dedi. Ama babam, bana inanmadı ve, "Ağaç gölgesidir." dedi. Halbuki, boş bir bahçeye bakıyor odamız ve ağaç falan da yok.

İkinci gün; ben, annem, ablam ve kundaktaki kardeşim Ozan, bizim odada yere yatak serdik ve uyuduk. Yine bir el beni dürtükledi ve benim gözlerim, yine cama gitti. Yine aynı şeyi gördüm ki, Ozan hemen ağladı ve ağlamasına annem gece lambasını açtı. Ama o, kaybolmuştu. Olaylar, büyümeye başladı.

Yatağımda uyuyorum. Uyandığımda kendimi bahçede, salonda, damda, annem'le babamın arasında buluyorum. Ama birgün uyandığımda, ağzım yamulmuştu!!!... Sanki yanağım, felç olmuştu. hissetmiyordum, oynatamıyordum. Yanağım ve ağzım resmen yamulmuştu ve benden korkmaya başladılar, "Seni cinler çarptı!" diye... Annem, beni doktora götürdü. Doktor, çok şaşırdı. Yanağıma tam 15 gün, elektirik verdiler ki düzeldim. Eve geldim ve o gece yine beni uyandırdılar; ama bu defa lanetli cinler değil, aynı şekilde bir cisim. Ama nur gibi, ışık gibi. Ben, yine korktum.

Ertesi gün annem, beni babamdan habersiz bir hocaya götürdü. Bütün bu olanları anlattım ve bana cinlerin iliştiğini, beni yanlarına almak, lanetlendirmek istediklerini söyledi. Başaramayınca (Kur'an okuduğum için) bana tokat vurduklarını; ama son gördüğüm şeyin beni koruması için Allah'ın gönderdiği bir melek olduğunu söyledi. Büyük bir Kur'an getirdi ve elini başımın üstüne koyarak okumaya başladı.O günden sonra da, hiçbir şey görmedim ve onların lanetinden kurtulduğum için mutluyum. Ayrıca Kur'an'ın, ayetlerin ne kadar önemli olduğunu da anlamış oldum. Şimdi, 19 yaşındayım ve ayet okumadan yatmam...

Siyah Pardesülü Adam

Bundan 4 sene önce, kardeşim, 5; bense, 14 yaşındaydım. Bir akşam, kardeşim benim yanımda yatmak istedi. Bir türlü uyutamadım. Sonra bir baktım ki uyumuş. Saat, 02:00'ye geliyordu. Bense kız arkadaşımla mesajlaşıyordum. Bir ara kardeşim, uykudan uyandı ve bana dünüp, "Sen, beni çocuk parkına götürmüyon!" deyip yanımdan kalktı ve annemle babamın odasına yöneldi. Bense şaşkındım. Aslında hep götürürdüm; ama rüyasında ne gördüyse... "Neyse," dedim. "Devam edeyim, kız arkadaşımla mesajlaşmaya."

Kardeşim, yatak odasının kapısını açar açmaz, "Annnneeee!" diye bir çığlık attı... Bense şoktaydım... Kardeşim, döndü ve yorganımın altına girip, "Abi, içerde bir adam var!" dedi... Ben, o an ne diyeceğimi düşünürken; bir anda, annem geldi odaya... Dili, bir türle dönmüyordu. Bana birşeyler anlatmaya çalıştı; ama anlamadım... Arkasından babam da gelip anneme bir tokat attı, kendine gelsin diye... Annem, babamla yalnız konuşmak istedi...Ama, ben de neler olduğunu öğrenmek istedim... Ben, annem ve babam, oturma odasına geçtik. Annem, anlatmaya başladı...

Kardeşimin çığlığından sonra annem, gözlerini açtığında, babamın yanında uzun boylu, siyah pardesülü bir adamın, babamın boğazını sıkar şekilde orda durduğunu görmüş... Babam, inanmadı; ama bense, şoktaydım hâlâ... Çünkü biraz önce kardeşim, bana aynısını anlatmıştı. Şimdi annem de anlattığında, çıkmaz bir sokaktaydım sanki ve o günden sonra ben, 4,5 ay, ışıksız yatmadım.... İşte bu kadar. Kusura bakmayın. Almanya'da yaşadığım için, Türkçem biraz kötü.

Time
 
Site Hakkında
 
Amacımız
Metal Müzik
Satanizm
Gizli İlimler
ve sıkça sorulan,
merak edilen konular
hakkında bilgi vermek,
paylaşımlar yapmak,
yanlışları düzeltmek, uyarmak
bilinmeyenleri öğretmek
ve yol göstermektir.
...

Unutmayın !
Hiçbirşey Sır Kalmayacak..
DipNot
 
⇒ Administor : FLAGA

⇒ Modaretör : RATZ

•••

Sitenin yapımında ve
yayınında emeği geçen,
sitemizi ziyaret eden
herkeze teşekkürler..
Saygılar..

Yine Bekleriz ;)


© Copyright 2008 © LLC
Her Hakkımız Saklıdır.

█║▌│█│║▌║││█║▌ ║▌║
 
Bugün 17 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
HeLLFire † 666 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol