ђΣレレŦiяΣ † 666
   
 
  Karabasanla İlgili Hikayeler 2

Bu Nasıl Rüya!

Muğla'nın Milas kazasında, orta yaşlı bir adam, bir gece rüya görmekledir. Kendisi ölmüştür... Yıkarlar, kefenlerler ve mezara defnederler. Rüya, çok net ve berraktır. Adam mezara konduktan ve üzeri örtüldükten sonra kapkaranlık bir yerde kalır. Bir müddet sonra sağ tarafında bir menfez açılır ve iki kişi girer. Bunlar kendilerini "Münker ve Nekir" olduğunu söylerler. Kendisini alıp o menfezden geçirerek geniş bir sahaya, pazar gibi bir yere getirirler.

Bir üzüm tezgahının başına geçirerek, karşısından gelen bir zata üzüm satmasını söylerler. Münker ve Nekir de kendisinin sağında ve solunda muhafız gibi durarak satışa nezaret ederler. Kendisinin alışverişte cüz'i bir haksızlık yaptığını gören Münker ve Nekir, hemen tezgahın başından alarak çok büyük bir kapının yanına getirirler. Kapı, kale kapısı gibi çok büyüktür. Kapının yanına gelir gelmez, kapı kendiliğinden açılır. Rüya sahibinin o anda gördüğü manzara çok korkunçtur: Müthiş bir yangın ve içerisinde yanan insanlar vardır. İnsanlar bir taraftan yarmakta, bir taraftan da derileri ve vücutları tazelenmektedir. Yanan insanların çıkardıkları feryatlar, dayanılır gibi değildir. Münker ve Nekir, adamı meydanın tekrar ortasına getirirler. Kendisine, "Cezanın orda görüldüğü gibi yanarak mı, yoksa bir başka şekilde verilmesini mi istediğini, hangisine razı olduğunu" sorarlar. Adam, gördüğü o müthiş yangında yanan insanların yanmasındaki cezaya razı olmayıp, bir başka cezaya razı olduğunu söylemesi üzerine, birdenbire vücudunda binlerce derece bir hararetin baş gösterdiği bütün bir dehşetiyle hisseder. Dayanılmaz bir ızdırap, çekilmesi mümkün olmayan acı ve azap başlamıştır. Avazı çıktığı kadar feryât ve figâna başlar.

Bu anda dönelim rüyanın geçtiği adamın evine. Adam, gerçekten avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor. Vakit, gece yarısı... Karısı, uyanıyor. Bitişik odadaki yetişkin iki oğlu, uyanıyor. Konu-komşu duyup geliyor. Adam, bağırıyor. Yanındakiler, uğraşıyorlar; fakat bir türlü uyandıramıyorlar. Bütün uğraşmalar nafile; adam, bir türlü uyanamıyor.

Dönelim gene rüya içindeki adamın hararetten, yani içerisine düştüğü yangından bütün vücudu fokur fokur kaynıyor ve dayanılmaz bir hâl alıyor. Feryatlar, dayanılmaz şekilde... Bir müddet sonra Münker ve Nekir'in müdâhalesiyle ceza tatbiki sona erdiriliyor. Ve adama deniliyor ki, "İşte gördün ve anladin ki, ufak bir hatanın cezası bu. Şimdi seni, tekrar dünyaya iâde ediyoruz. Bundan sonra yaşayışını buna göre tanzim et!" Bu müsaadeden sonra rüy'a sahibi uyanır ammâ, simsiyah olan saçları da rüy'anın dehşetiyle bembeyaz olur...

Hatırlaması Bile Beni Korkutuyor...

2000 Yılının Kasım ayı, askerlik görevi için Amasya'dayım. Acemi erlerin eğitimi için gece intikali var. Bölükten önce bölük komutanıyla beraber dağ eteğine tırmandık. Daha sonra diğer subay ve astsubaylar, bölük komutanın yanına gelerek kamp kurdular. Aradan 1 saate yakım bir süre sonra, bölüğün çok aşağıda kaldığını gören bölük komutanı, bana bölüğün yukarı çekilmesi konusunda emir verdi. Ben de yamacı takip ederek aşağıya doğru hızla koşmaya başladım. Yeni kar yağmıştı ve her taraf ay ışığla beraber aydınlanıyordu. Koşarken sol tarafımda kocaman bir kayanın olduğunu ve üzerinde beyaz bir cismin kocaman gözleriyle bana baktığını gördüm. O esnada nasıl oldu bilmiyorum, sanki sürat motoru takmış gibiydim. Aynı anda da o nesneye başımı odaklamış koşarak bağırarak hızla uzaklaşıyordum. Neyse, bölüğün yanına sonunda ulaşmıştım. Gerekli bilgileri verdikten sonra tekrar yukarı çıkamam gerekiyordu; ancak cesaret edemedim ve yaşadığımı kimseye anlatamadım. Bölüğü bekleyerek yukarı bölük komutanın bulunduğu bölüme doğru hareket ettik. Aynı kayalığın dibinden geçerken aynı şeyin orda olmadığını gördüm. O gün bugün kesinlikle her aklıma geldiği an kafayı yemek üzereyim...

Recep Süvari

 

Karabasan 1

Silivri'ye yeni taşınmıştık. Evi çok sevmiştim ama çok eski bir evdi. Birkaç gün geçtikten sonra garip şeyler yaşamaya başladım. Eşimden ayrı oğlumla yatıyorum. Geceleri her gece karabasan geliyor ve beni rahatsız ediyordu. Sesimi çıkaramıyorum, beni rahatsız ediyordu; ama aralıksız her gece. Bir gece, oğlumun kılığına girdigini gördüm ve bana seni delirticez dedi. Ödüm patladı. Neyse, bir zaman sonra taşındık ve artık karabasanlar beni rahatsız etmiyorlar. Demek ki o Silivri'deki evde bir problem varmış.

İkra, İstanbul

  

Karabasan 2

İlk olarak, karabasanla baslamıştı. Odanın içini görüyordum; ama kımıldayamıyor ve de tam bir uyanıklığa geçemiyordum. Odanın ortasında birşey vardı. Cismi yoktu ama biliyordum. Durup durup sonra da bana dogru geliyor ve geldiğinde müthiş bir uğultu ile üzerime çöküyor, nefes aldırmıyordu. Dört defa geldi, gitti. Uzatmayayım, bu olaydan yıllar sonra birgün vücudumdan dışarı çıkmalar basladı. İlk önce hafifleyip havaya dogru uçuyordum. Bir yayın içinde gidip gelen ses tınısı gibi, vızıltı şeklinde baslayan uçuş, sonra sessiz devam ediyordu. Kordon meselesi de inanın dogruydu. Bir baglantı ile yatan bedenime bağlıydım. Tek kötü olan şey, korkuya kapılıp aniden vücuda çekilmemdi. Bir kaç içinde epey çıkış yaptım. Bir keresinde pencere önündeydim ve havadaydım. Ayaklarımın hizasi, pencere hizasında idi. O sırada dışarıdan geçen kişileri görünce, sanki onlar beni göreceklermiş gibi hemen kaçmıstım. Genelde çıkışlardan sonra kendime geldiğimde, müthis bir huzur kaplıyordu içimi. Sırf bu huzur hissi yüzünden, çok kereler istedim bu çıkma işini. Ama isteyince de istemeyince de olmuyor. Tam artık olmayacak derken, bir anda (genelde gündüzleri ya sabaha karsi ya da ögle uykularında ve de genelde hemen yattıktan biraz sonra. Uçus olayının bitmesi ise tam bir uyanıklik, yani yataktan kalkış) . Ama bu korkumu atsam ve de ah keske kontrolü ele alabilsem... Genelde kontrol doğal iç duygularımda oluyor. Yani uyanıklık halimdeki aklım olsa, epey gezeceğim yerler olurdu. Hele hele kitap okuyup bilgi edinebilmeyi çok çok çok isterdim. Eğer bu olayı bir baskaşından dinleseydim kesinkez bir sürü psikolojik ve dahi felsefik yorumlar yapar, kişinin derinlerinden bahseder; yani olayı başka açılardan ele alarak metafizik halden çıkartmaya çalışırdım. Ama iyi ki başıma geldi. Çünkü bütün bilgilerim, yorumlarım çöktü. Bu olayı yaşamayanlar, bence hiç de olur olmaz yorumlara kalkmasınlar, bir an önce yaşamaya baksınlar. Çünkü bu olayın objektif bir delili-açıklaması yok henüz. Ancak subjektif deneyimlemelerle olabilecek birşey. Velhasılı, yaşayınca bu olayı ne hayâl ne rüy'a. Ne diyeyim başka.

İsim yok (Denizli)

  

Karabasan 3

Birazdan anlatacaklarıma inanmayabilirsiniz; ama ben sırf kimse inanmayacak diye bir sır gibi sakladığım yaşadıklarımı daha fazla saklayamayacağım ve paylaşmam gerekiyo artık.Nerdeyse her gece gelen o şeyi aslında ben çağırdım bu benim suçum.Bi gece arkadaşlarla ruh çağırdık hiçbirimiz bu konuda bilgili değildik ve çağırma işlemini yapan bendim gelen ruh değildi başka bişeydi,onu gönderemedim.o geceden sonra ben kurtulduğumu sanırken bana musallat oldu nerdeyse her gece geliyo.Uykuya dalmadan hemen önce.Nefesim kesiliyo,kalbim hızlı hızlı çarpıyo,gözlerimi açamıyorum ve çok garip şeyler görüyorum.Bazen yaptıklarımı hatırlamıyorum sanki içime giriyo ve o beni yönetiyoo.Ben ünv öğrencisiyim ve bi arkadaşımla evde kalıyoruz.İlk defa yanımda biri varken uyumadan önce geldi ben bunu anladım çünkü geleceği zaman acayip bi uyku basıyo ve içime bi sıkıntı gelio.O gece sadece yattığımı hatırlıyorum okadar.Sabah kalktığımda arkadaşımın söylediklerini duyunca çok korkmuştum.Gece yarısı kalkmışım ve arkadaşıma uyumaması gerektiğini odada yalnız olmadığımızı söylemişim,arkadaşım dalga geçtiğimi zannetmiş ama sonra gözlerimi kırpmadan tam 5 dk boyunca hep aynı noktaya bakmışım ve sürekli aynı cümleyi tekrarlamıım''Sabah ezanı okunana kadar uyuma,bu odada yalnız değiliz'' Bazen gelen o şeyi görüyorum gözüküyo ama ne olduğunu tam olarak bilmiyorum.Ben deli değilim anlayın ne olur onlar heryerde ve siz uğraşmadıkça asla sizinle uğraşmazlar.Sakın onları merak etmeyin pişman olursunuz tıpkı benim gibi...

  

Karabasan 4

Askerden yeni gelmiş, işsizlikten bunalmış ve sıcak bir yaz gecesinin ardından teras katta, bahçeye bakan cephede, camlar-kapılar açık, saat 2:30 gibi yatmıştım. Bayağı bir sıcaktı ki üstümde hiç bir örtü yoktu. Yatak da biraz geniş... Ben, yayıla yayıla yatıyorum. Tam uykuya dalacakken yatağın üzerine birşeyin atladığını hissettim. Çünkü sırt üstü yatıyordum ve beni bacak arasına alacak şekilde basıyordu. Yatağa biraz daha üstüme doğru yürüyüp omuzlarımdan tuttu ve beni dehşet bir şekilde sarsmaya başladı. Tabii ben büyük bir güçle birlikte yataktan fırladım ve dua ede ede alt kata indim. Annem sağ olsun, beni okudu üfledi de o gece rahat uyuyabildim... Ertesi gece, yanıma Kuran-ı Kerim alarak çıktım ve aynı saatte yattım ve uyudum. Bu sefer, rüy'ama girdi. Rüy'amda da sanki odada uyanıkmışım gibi görüyorum kendimi. Tavan, tahta ve bir sürü kafaları kel boyunlarından asılmış, morarmış erkek cesetleri görüyorum. Aralarından kaçmaya çalışıyorum falan, uyandım ve sakin sakin yine annemin yanına...

  

 

Neden Ben?

12 yaşımdan beri bu olayları yaşıyorum. Şu an (Aralık 2005), yaşım 16. Yatağıma yatıyorum, birden gözlerim kapanıyor. Sanki başka bir dünyadan gelen uğultular duymaya başlıyorum. Ne hareket edebiliyorum ne de bağırıp sesimi duyurabiliyorum. Birgün yine böyle oldu ve kendimi bir sokakta buldum. Gerçekti; hayâl ya da rüy'a değildi. Siyah giyinmişlerdi. Bana, "Bizimle gel!" dediler. Topluluk halindeydiler. Ben de, "Hayır!" deyince, çığlıkla karışık ilginç sesler gelmeye başladı. Bir kedi, bana saldırdı. Kaçmaya başladım... Euzu besmele ile kendimi sıktım ve birden bıraktım. Kendime geldim. Bu olayları sık sık yaşıyorum ve aynılarından babam da görüyor. Ara sıra çığlık sesleri duyuyorum. İlginç sesler... Karanlıkta acayip şeyler görüyorum. Sanki biri, beni izliyormuş gibi dua okuyorum, Kuran'la yatıyorum, olmuyor... "Sır Kapısı" gibi şeyleri çok izliyor, onlarla çok ilgileniyorum. Bu yüzden olabilir mi? Neden ben? Lütfen yardım edin, kafayı yiyeceğim. Uyku düzenim bozuldu. Başkalarına anlatınca inanmıyorlar. Anlatmak istemiyorum. Anlatmaya başlarken ya da bunları düşünürken, birşeyler kırılıyor yada düşüyor. Lütfen yardım edin, bekliyorum

Cansu, İzmir

 

Ruh mu, Cin mi?

Ben, şu an 14 yaşındayım. Görme duyum çok kuvvetlidir. En ufak hareketi farkedebiliyorum. Bundan 3 sene önce yatakta yatarken tavanı izliyordum. Birden sağımdan bişey geçtiğini hissettim. Acaip korktum. Gece yarısı olduğu için kalkıp annemin yanına gitmeye de cesaret edemedim. Artık herhangi bir yerde yalnız kalamıyordum. Gecede yorganı kafama kadar örtüp besmele çeke çeke uyumaya çalışıyordum. Ertesi gece yine yorganı üstüme çekmiş terlemiştim. Cam gözümün görebileceği bir noktadaydı. Camdan dışarı baktım. Bir anda havada süzülen insan silüetiyle karşılaştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Annemlere söylesem
bana inanmazlardı. İçime berbat bir sıcaklık çükmüştü. Yanıyordum. Sonra birden yorgan kıpırdadı. Ben, yorganı kafama kadar örttüğüm için kimin kıpırdattığını göremedim. Babam, bana iyi geceler deyince babam olduğunu farkettim. Bir an için rahatlamıştım. Babama bakıyordum. Birden arkasında o insan silüetini gördüm ve göründüğü gibi kayboldu. Bunu uykusuz geceler izledi.

Yiğit Tosun

   

Rüy'a Olamaz..

Selam. Ben, Rüya. Geçen yıl, Temmuz'un sonunda okulum erken tatile girmişti. Sınavlarımızı bitirmiştik. Kardeşimin hâlâ okulu vardı. O, her zamanki gibi okula gitmek için erken kalkmıştı. Ben, hâlâ uyuyordum. Kardeşim, yatağıma oturmuştu. Okul çantasını takmıştı. Ben, ona arkamı dönük uyuyordum. Onun yatagima oturdugunu sanki hissettim ve elini arkama koydu. Ona döndüm ve "Git Murat sen okula, benim dersim yok." dedim. Arkamı döndüm, uyumaya devam ettim; ama yüzünü ve kıyafetini gördüm. Herşeyiyle kardeşimdi o. Uyandığımda anneme Murat'ın neden sabah beni uyandırmak istediğini sordugumda, aldığım cevap beni ürpertti: Murat, benim odama dahi girmemiş. Annem, o evden çıkana kadar yanındaymıs. Önce inanamadım. Kardeşimin okuldan gelmesini bekledim. Geldiginde baktım ki çeketi sabah gördügüm çeket değildi. Başka çeketi vardı ve benim odama hiç girmediğini, sabah beni uyandırmaya çaışmadığını söyledi. Hala rüy'a mıydı, gerçek miydi ve gerçekse ne olduğunu anlayamıyorum...  Ama onu öylesine içten gördüm ki ve hissettim ki; o, hâyâl veya rüy'a olamaz...

Rüya

 

Yalnız Değiliz

Öncelikle 34 yaşında ve çok iyi bir şirkette, iyi bir görevde olduğumu belirtmek isterim. Hayatımı, yaşayabildiğim derecede modern şartlarda yaşayıp, gece kluplerinden, partilerden çok zevk alan, sosyal yaşantısı çok renkli bir hanım olduğumu da...  Sizlere sadece 1 olay degil, birbirini takip eden bir kaç olayı anlatmaya çalışacağım. Aslında yıllardır bunları unutmaya çalışmis ve en yakınlarimla bile paylaşmaya cesaret edememistim. Ama sizlerin hikâyelerini okuduktan sonra, benim, yaşadiklarımın ne kadar gerçek ve de aslında ne kadar ürkütücü olduklarını bir kez daha kavradım.

Bizler, asla... Yalnız değiliz... 5 yaşlarındayken, geceleri korkuyla uyanır hâle geldim. Sebebi, belirsizdi..Hatırladığım tek şey, gece yataga yatıp, gözlerimi kapatmaya korktuğum.. Bir anda, kapının arasından yattığım odayı kara kara, ağır, bulutumsu şeyler kaplıyordu ve ben, nefes alamıyordum. Bu olaylar, her gece olmaya başladı. Kimseyi bunlara inandıramadım. Çocukça kapris sandılar. Ve her ne sandılar ise.. Bilemiyorum. En sonunda, odama gitmeye korkar hâle geldim. Çünkü beni orda bekleyen, görünmeyen, ağır birşey vardı... Gecelerim, ağlamakla ve korkuyla geçmeye baslamışti ki... Ailem (Annem Yugoslav Arnavut, babam Yunan asıllıdır), bâtıl inançlara sahip değildir.. Öyle oldukları halde eve yaşlı birini getirip, kurşun döktürdüler, okuttular. Bir süre, boynumda küçük bir Kur'ân taşıdım. Sonra, yavaş yavaş bitti bu olay.. Bu, bir karabasan miydi? Bilmiyorum. Hâlen de bilemiyorum

 

Time
 
Site Hakkında
 
Amacımız
Metal Müzik
Satanizm
Gizli İlimler
ve sıkça sorulan,
merak edilen konular
hakkında bilgi vermek,
paylaşımlar yapmak,
yanlışları düzeltmek, uyarmak
bilinmeyenleri öğretmek
ve yol göstermektir.
...

Unutmayın !
Hiçbirşey Sır Kalmayacak..
DipNot
 
⇒ Administor : FLAGA

⇒ Modaretör : RATZ

•••

Sitenin yapımında ve
yayınında emeği geçen,
sitemizi ziyaret eden
herkeze teşekkürler..
Saygılar..

Yine Bekleriz ;)


© Copyright 2008 © LLC
Her Hakkımız Saklıdır.

█║▌│█│║▌║││█║▌ ║▌║
 
Bugün 18 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
HeLLFire † 666 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol